Nedir bu tantana, herkesin acelesi var.
Kalabalıklara karışıp duruyor herkes.
Birbirimizi kandırmayalım hepimiz ne yazık ki bu durumdayız.
Gelin görün ki bir de bu kalabalıkların arasında bir yalnızlık yaşıyoruz.
Hem de ne yalnızlık; Kimi çok hüzün verici, kimisi bir amaç uğurlu, kimisi hazin sonlu.
Bu son cümleyi ele almak yaşadığımız 21.yüzyılın çıkmaz sokağı olmuş vaziyette.
Pe ki merak ediyorum gerçekten yalnız olmayı bu kadar istemeyip, öte yandan bunun için muhteşem bir çaba göstermek niye?
Asıl yalnızlık kendi amacını bilmemek değil mi?
Aramızdan biri çıkacaktır muhtemelen, ”Coğrafya Kaderdir ve yalnızlığımızın asıl sebebi de bundan dolayı” diye bir söz söylemek için.
Pe ki arkadaşım haklısın, senin dediğin gibi olsun.
Fakat coğrafyanı değiştirmek uğruna ne yaptın, ne yaptık?
Ben söyleyeyim koca bir hiç.
Çünkü artık alıştık; Rahata, kolaya, teknolojiye’’ özentiye.
Hal böyle olunca, selam vermenin altında paranoya şeyler de düşünür olduk. Sahi bize ne oldu? Bunun bir yolu olmalı, şahsen ben çoğu zaman aynı yerleri dolaşıyorum, fakat ciddi anlamda söyleyebilirim ki bazen yüzlerine bile bakmadığımız duvarlar bizim bu halimize gülüyorlar.
Nasıl da sessizce bizi izliyorlar bizi bir köşeden. Yapmam ve yapmamız gereken şeyler belli aslında, ama en önemlisi kendimizi dinlemek.
Bunu okuyan arkadaşım sen de benim gibi bir köşeye geç ve artık kendinle biraz konuşmayı dene, kendimizi ne kadar bilirsek karşımızdaki kişiyi daha iyi anlayacağız ve bu da sevgide ilk basamak.
Unutma ki sevgi her yarayı iyileştirir yalnızlığı bile.