Kaybettiklerimiz, hatalarımız ve nihayet deneyimlerimiz... Mutlaka hepimizin tecrübeli olma isteği vardır. Ancak tecrübe nedir, ne kadar gereklidir ya da tecrübe iyi bir şey midir muhakkak bu tartışmaya açık bir konudur.
Öncelikle tecrübe nedir bunun üzerine konuşalım biraz. Bir konuda tecrübeli insan olmak demek o konu hakkında deneyimli olmayı ve bir şeyleri görmüş geçirmiş olmayı gerektirir. Peki bir insan tecrübeli olmak için nasıl bir şeyler görüp geçirebilir? Elbette ki cevabımız çok basit. Hatalarımız... Hatalarımız aslında bizi biz yapan mihenk taşlarımız gibidir. Eğer hatalarımız olmazsa orta yere yıkılır kalırız. Bugün kafamızın içinde bazı şeyleri sorgulayabiliyorsak ya da mantıklı kararlar verebiliyorsak tabiki de bunu hatalarımıza borçluyuz.
Bazen arkadaşlarımla konuşurken zaman zaman konu yaptığımız hatalarımıza geliyor. Hatalarımız söz konusu olunca da hemen lisedeki edebiyat hocamın şu sözü aklıma geliyor "Size kalacak olan hatalarınızdır". Belkide o bunu söylerken hayatımızdaki yaptığımız hatalardan bahsetmiyordu, sadece sınavlara hazırlanırken çözdüğümüz onlarca sorudan bahsediyordu. Çünkü çözdüğümüz sorulardan öğrendiğimiz yeni şeyleri sadece yanlış yaptığımız sorulardan öğrendik biz. Zaten doğru yaptığımız soruları biliyorduk ki. Bu yüzden yaptığımız yanlışları, hataları bir kayıp olarak değilde kazanç olarak görmeliyiz. Ki zaten kayıp olarak görmemizin bizim için ne gibi bir faydası olacak ki? Geriye dönüp yanlışlarımızı düzeltemeyeceğimize göre en iyisi ilerisi için yaptığımız hatalardan ders çıkarıp yaşamımızı daha kaliteli bir hale getirmek için çaba göstermektir. İşte tam olarak yaptığımız hatalardan ders çıkarma olayına da tecrübe diyoruz.
Tecrübenin ne olduğunu anladığımıza göre şimdi de tecrübenin ne işimize yarayacağına cevap bulmaya çalışalım. Kafamızda daha yeni emeklemeyi öğrenen bir çocuk ve bir de yaşını başını almış bir büyükbaba hayal edelim. İkisininde çok üşüdüğünü ve ısınmak için bir sobanın yanında olduğunu varsayalım. Daha önce sobayla tanışmamış olan çocuk elini sobaya değdirir, elinin yanmasından dolayı büyük bir acı duyar ve sonraki zamanlarda yaptığı hatayla tecrübelenen çocuk acı duyacağını bildiği için bir daha sobaya dokunmaz. Diğer taraftanda ısınmaya çalışan büyükbaba da ellerini sobaya değdirmek yerine ellerini sobadan uzakta tutar. Çünkü büyükbaba da zamanında bunu deneyimlemişti. Bu yüzden büyükbabanı tecrübesi nasıl ısınacağı kararını da değiştirdi. Özet olarak tecrübelerimiz vereceğimiz kararlarda da doğrudan etkilidir. Tecrübeli olan büyükbabanın temkinli davranmasıyla tecrübesiz çocuğun sobaya damdan düşer gibi elini değdirmesi gibi...
Peki ya tecrübe ne kadar gereklidir? Kimi insanlara göre tecrübe olmazsa olmazdır, hele de bu insan bir patronsa ve kendisine çalışan arıyorsa... Bence mantıklı kararlar verebilmemiz için tecrübe yüzde yüz gereklidir. Ama bunların hata kaldırmayacak tecrübeler olması gerekmektedir, eğer edindiğimiz tecrübelerle hala hata yapmaya devam ediyorsak olay kısır döngüye girer ve tecrübe edindiğimizi sandığımız hatalarımızdan zararlı çıkarız. Uzun lafın kısası "Hatalarımız kazançlarımızdır".
Ders çıkarabileceğiniz ve önünüzü çok güçlü bir şekilde aydınlatabileceğiniz hatalara maruz kalmanız dileğiyle...