Hepimiz çok seviyoruz sosyal medya kullanmasını, kimse inkar etmesin şimdi. Gerek iş için gerekse eğlence için kullanmayı seviyoruz. Hepimiz bir şekilde belli kitlelere sesimizi duyuruyoruz, laf sokmak istediklerimizin göreceği paylaşımlar yapıp dikkatini çekmeye çalışıyoruz ya da okuduğumuz, öğrendiğimiz şeyleri paylaşıyoruz. Bir şekilde hayatımızın içinde sosyal medya…
Uzun zamandır dikkatimi çeken bir konuyu sizlerle de paylaşmak istedim. Katılır mısınız, katılmaz mısınız bilemem ya da bana özgürlük kısıtlanamaz da diyebilirsiniz ama özgürlük tanımı herkesin her şeyi istediği zamanda istediği şekilde yapması ya da dile getirmesi değildir. Senin özgürlüğün benim alanımı kapsıyorsa, bana, ruhuma ve zihnime saldırı düzenliyorsa orda sana o özgürlük hakkını tanımam kendi kul hakkıma girmek olur. Nedir peki bu cümleleri bana yazdıran şey? Maalesef ki hemcinslerim olan kadınlar…
“Kadına şiddete hayır, kadın hakları, kadınların uğradığı zulümler… Evet çok haklıyız. Öldürülüyoruz, vahşete uğruyoruz, hakaretlere, saldırılara maruz kalıyoruz. Evet çok haklıyız haklarımızı savunmak için mücadele vermekte… Peki yanlış yaptıklarımız ne olacak?
Allah, Tanrı, Yaradan… Adına her ne diyorsanız bizi var eden bir yaratıcı olduğunu biliyor ve inanıyoruz. Kadınlara çok özel bir yetenek de bahşedilmiş, bunda da hemfikiriz. Kadın anne olma yüceliğini elde etmiş. Doğurgan olması onun sadece çocuk doğurduğu anlamından ziyade, hayatı, yaşamı da varetme yeteneğine sahip olduğu da bir gerçek. Peki burdan sosya medyaya nasıl bağlacağımı düşünüyorsanız buyrun anlatayım…
Hamilelik zamanı çok özel, kadınlar için harika bir deneğimdir. Çok özel anlardır. Görsel anlamda hiç kimse bir kadının vücudunu itici bulmaz. Kilo alması, vücudunda oluşan çatlaklar, yüzündeki lekelerle ilgilenmez. Çünkü kadın çok kutsal bir görevi yerine getiriyordur. Ama bunu yaparken biraz daha edep çerçevesinde yapmanın daha uygun olacağı görüşüm, son zamanlardaki sosyal medyada yayınlanan bir takım videolarla daha bir önem arzetti benim için. Eskiden hamile bir kadının sokağa çıkması ayıp karşılanırmış. Bu da yanlış. Hem de büyük bir ötekileştirme davranışı. Ama buna karşın kadının tüm çıplaklığı ile hamileliğini uluorta bu kadar pervasızca paylaşması da bir o kadar irite edici… Cicili bicili giyimlerle paylaşılan fotoğraf ve videolar ne kadar sevimli ve güzelse, karnı burnunda bir kadının iç çamaşırlarıyla poz verip bunu paylaşması da bir o kadar itici.
Özgürlük anlayışının ve kadın olmanın anlamını hissettiğimiz zaman haklarımızı korumak çok daha kolay olacaktır. Biz kendi varlığımızın güzelliğinin farkında değiliz ki bir başkası bunu farketsin….
Ayrımcı olduğumu ya da kadın özgürlüğüne karşı bir söylem olduğunu söyleyenler de olacaktır, ama inanın bana o muhteşem zamanlar olan hamilelik sürecini bu kadar, tüm çıplaklığı ile ortaya sermek hiçbir özgürlük anlayışı ile bağdaşmaz. Kendimize ve doğacak çocuğumuza saygımız olmalı diye düşünüyor ve herkesi kendi özel alanını korumaya davet ediyorum…
Mutlu haftalar…